Edward, mükemmel oyuncu olma hayaliyle radikal bir tıbbi prosedüre başvurur ve bambaşka birine dönüşür. Yeni yüzüyle Hollywood’un parlak ışıkları altında parlayacağını düşünürken, kader ona acımasız bir oyun oynar. Rolünü kazanmak üzereyken, bu yeni görünüşüyle onu tanımayan yönetmen, başka bir aktörü seçer. Edward için, bu kayıp basit bir başarısızlık değildir; eski yüzünü, kaybettiği anılarını, hatta öz benliğini kaybetmiştir. Tekrar eski haline dönmek ister, ama bir kez yapılan dönüşüm geri alınamaz. Oynayacağı rolü, rüyalarını ve kendisini kaybeden Edward, giderek daha fazla yalnızlaşır.