Bir yerel müzeden değerli bir tablo çaldıktan sonra, yeteneği sınırlı fakat sanata büyük bir tutkusu olan bir sanatçı, kendini modern tarihin en büyük sanat hırsızlığı olayının merkezinde bulur. Tablo, sadece müzenin değil, aynı zamanda sanat dünyasının da dikkatini çeker. Bu çalma olayı, hem ulusal hem de uluslararası basında geniş yankılar uyandırır. Sanatçı, birden bire medya ve polis teşkilatının ilgisini çeken bir figür haline gelirken, aynı zamanda bu karmaşık hırsızlık olayının arka planında gelişen entrikalar ve gizemler içinde kaybolur. Gerçek hayattan ilham alınarak oluşturulan bu hikaye, sanat dünyasının karanlık köşelerine ışık tutar.