Audrey, geçmişte ağabeyi Marcus'un psikotik katliamlarının akıl almaz dehşetlerine katlanmıştı. Korkunç anılar yıllarca peşini bırakmamış, Los Angeles'ta dünyanın geri kalanından uzakta tenha bir hayat yaşamasına neden olmuştu. Audrey, yaşadığı travmaya rağmen, ağabeyinin korkunç terör saltanatının sona erdiğini bilmekte biraz teselli buldu. Bununla birlikte, Marcus aniden yeniden ortaya çıktığında, kız kardeşinin peşine düşüp onu öldürmeye kararlı olduğu için Audrey'nin barış duygusu kısa sürdü. Ahlaksız ağabeyiyle bir kez daha yüzleşme düşüncesi bile Audrey'nin tüylerini ürpertmeye yetmişti. Güvenliğini sağlamak için yüksek alarmda olması ve her türlü önlemi alması gerektiğini biliyordu.