Chidambara, mutfak sanatlarında ustalaşmış bir aşçı olarak, zengin ve varlıklı müşterilerine unutulmaz yemekler sunmasıyla tanınır. Hayatı mutfak ile mükemmel bir uyum içinde ilerlerken, günün birinde zengin bir kadının mali krizle boğuştuğunu öğrenir ve ona yardım etmeye karar verir. Yardım eli uzatmanın bir insanlık borcu olduğuna inanan Chidambara, kadına finansal sıkıntılarından kurtulacağına dair söz verir. Ancak bu iyi niyetli girişim, onu hiç beklemediği bir komedi sarmalının içine çeker. Her şey, Chidambara’nın dairesinde kazara birinin ölmesiyle başlar. Bu ölüm, yalnızca trajik bir olay olarak kalmaz, aynı zamanda Chidambara’yı büyük bir belanın ortasına bırakır. O, bir yandan cesedi saklamak zorunda kalırken, diğer yandan yozlaşmış bir polisten ve saf ama tehlikeli bir Don’dan kurtulmak için elinden geleni yapar.