Hollis, hükümetin verdiği bir şansı yakalamış bir mahkumdu. Ancak, özgürlüğünün tadını çıkarmak yerine adaleti sağlama yolunda yepyeni bir misyon üstlendi. Cinayetler, sıradan bir dedektifin kaldıramayacağı kadar karmaşıktı. İşte bu noktada Hollis Morgan devreye girdi. Kendini delil ve ipuçlarının arasında kaybederken, Hollis, suç dünyasının kirli sularına daldı. Ancak bu suç dünyası sadece dışarıdakilerin gördüğünden çok daha karmaşıktı. Her cinayet, daha büyük bir oyunun parçasıydı ve Hollis bunun farkına varmaya başladığında, bu görevin ne kadar tehlikeli olduğunu anladı. Hollis'in karakteri, cinayetleri çözmeye çalışırken yaşadığı iç çatışmalarla da besleniyordu.