Sophie, amcasının ölümünden sonra, akçaağaç ormanının bir kısmını miras olarak alır. Şehre döndüğünde, yıllardır görüşmediği çocukluk arkadaşı Sam ile yeniden karşılaşır. İkisi de yıllar önce birbirinden uzaklaşmışlardır, fakat bu yeni mülk ortaklıkları eski bağları yeniden canlandırır. Sam, ormanın potansiyelini görür ve bu topraklar üzerinden yeni projeler ve fırsatlar hakkında konuşmaya başlar. Sophie, ilk başta temkinli olsa da, Sam’in cesareti onu etkiler. Ormanın büyüsü ve Sam’in ikna edici önerileriyle, geçmişin izleriyle dolu bu yerin geleceği hakkında büyük bir heyecan duymaya başlar.