On altı yaşındaki bir genç, obsesif kompulsif bozuklukla başa çıkmaya çalışırken evinde tuhaf bir varlığın belirdiğini fark etti. Her gün, tekrarlayan ritüellerini tamamlamadan dışarı çıkmaya cesaret edemezken, geceleri duvarlardaki fısıldayan sesler onu uykuya dalmaktan alıkoyuyordu. Ancak bu hayaletin varlığı, başlangıçta bir tehdit olarak algılansa da zamanla, gençle arasında bir bağ oluşmaya başladı. Her gece, ruhsal çalkantılarıyla hayaletin geçmişi arasında bir paralellik buldu. İkisi de sıkışıp kalmış birer ruh gibi hissediyordu. Genç, hayaleti yenmek için bir yol ararken, onun hikayesini dinlemek zorunda kaldı.