Jackson Harlow'un etkileyici gerçek Amerikan hikayesini anlatıyor. Harlow'un hırslı genç bir hayalperestten lanetli bir savaş gazisine uzanan yolculuğunun izi sürülürken, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve bunun askerler ve sevdikleri üzerindeki derin etkisinin sürükleyici bir tasviri sunuluyor. Film, Harlow'un askerlik hizmetinin ardından yaşadığı üzücü olayları incelikle gözler önüne sererek, TSSB ile ilgili ham ve çoğu zaman dile getirilmeyen mücadeleleri ortaya koyuyor. Anımsatıcı hikaye anlatımıyla film, yalnızca askerlerin peşini bırakmayan kişisel şeytanlara ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda insan ruhunun dayanıklılığı ve derin zorluklar karşısında bile bireyleri birbirine bağlayan kalıcı bağlar üzerine şefkatli bir yansıma işlevi görüyor.