Filmimiz, Birinci Dünya Savaşı sonrası İtalya'da yaşanan dönemdeki karmaşık siyasi ve sosyal ortamı yansıtacak şekilde başlar. Köy, savaşın ardından umut ve belirsizlik arasında bocalamaktadır. İlk defa özgür bir seçimle yöneticilerini belirlemek isteyen bir halk, siyasi fikir ayrılıkları nedeniyle birbirine düşmekte ve toplumun derin çatlakları ortaya çıkmaktadır. Padre Pio, bu dönemdeki karmaşık ve zorlu atmosferde yaşayan bir rahiptir. Kendisi de geçmişte yaşadığı travmalardan etkilenmektedir ve içsel mücadelelerle boğuşmaktadır. İnancını sorgulayan, geçmişteki hatalarından dolayı suçluluk duyan ve kendi kişisel iblisleriyle mücadele eden bir figür olarak resmedilir.