Birinci Dünya Savaşı'nda bir asker olarak geçirdiği zamanın anılarının peşini bırakmayan bir fotoğrafçı, küçük, ıssız bir köye doğru bir yolculuğa çıkar. Misyonu: o zamanlar yaygın bir uygulama olan köylülerin ölen aile üyelerinin fotoğraflarını çekmek. Ancak vardığında, köyün üzerinde kalın bir sis gibi dolaşan ürkütücü ve hoş olmayan atmosfer onu şaşırttı. Köyü keşfetmeye başladığında, kısa süre sonra, sayısız cana mal olan ve topluluğu bir yas durumunda bırakan ölümcül İspanyol Gribi tarafından harap edildiğini öğrenir. Donmuş zemin, köylülerin ölülerini gömmelerini engelliyor ve cesetler gömülmeden kalıyor; bu, fotoğrafçının tüylerini ürperten ürkütücü bir manzara.