Marius, babasının ölümüyle yüzleşirken içsel çatışmalarla boğuşan gururlu bir gençtir. Babasının ırkçı görüşlerinden kaynaklanan travmaları ve önyargıları, onun yaşamını derinden etkiler. Babasının ölümüyle birlikte, sevgi dolu ve sadık ortağı Thembi'yi de kaybetme tehdidi altındadır. Marius, babasının intiharına neden olan annesini affetmekte isteksizdir ve babasının izinden gitmekten kaçınarak kendi başarısızlıklarından korkar. Bununla birlikte, büyük bir projeyi başarıyla yönetmeye çalışırken, kendi içsel çatışmalarıyla mücadele etmek zorundadır. Thembi'nin yaşadığı zorluklar da Marius'un üzerinde bir baskı oluşturur; Thembi'nin işini kaybetmesi ve bir arkadaşı tarafından beklenmedik bir saldırıya uğraması, Marius'un kendi duygusal engelleriyle yüzleşmesini engeller.