Georgie, Londra'daki küçük dairende hayal gücü ile dolu bir şekilde mutlu bir şekilde yaşıyor. Odasını sihirle dolduruyor, her köşesinde hayal dünyasının izlerini bulabilirsiniz. Ancak bir gün, uzun zamandır görmediği babası ansızın ortaya çıkıyor ve bu bulanık hayaller dünyasını gerçeklikle yüzleşmeye zorlamak istiyor. Babası, uzun yıllar önce ayrıldığı ve Georgie'nin hayatından kaybolduğu bir dönemde ortaya çıkar. Georgie, bu gelişmeye alışmakta zorlanır. Babası, onun sıradan bir çocuk olmadığını ve içindeki büyük potansiyeli fark etmeye çalışır. Birlikte geçirdikleri zaman, Georgie'nin hayal dünyasını gerçek dünyayla birleştirmesi gerektiği gerçeğiyle yüzleşmesine neden olur.