Genç bir kadın, bebeğini yerel bir kilisenin kreş programına kaydettirir. Ancak, vaizinin eşi bu küçük çocuğa takıntı haline gelir ve kadının iyi bir anne olmadığını ispatlamaya yönelik bir plan yapar. Vaizinin eşi, bebeğe karşı ilgi ve bağlılığı giderek artarken, bu obsesyonu kadının hayatını bir kâbusa dönüştürür. Kadının, masumiyetini kanıtlamak ve vaizinin eşinin kötü niyetli komplosundan kurtulmak için verdiği mücadele, hem psikolojik hem de duygusal bir savaş haline gelir. Bu süreçte, kadının karakteri, cesareti ve ebeveynlik yetenekleri sınanırken, çevresindeki insanlar da bu karmaşanın içine çekilir.