Fallon, ailesinin acımasız lideri Reynolds'un zalim ellerindeki trajik kaybıyla yüzleşirken, gece yaratığı olarak topraklarda dolaşırken, içindeki öfke ve acı karışımıyla doluydu. Geçmişinin karanlık gölgeleri onu her adımında takip ediyor, ruhunu kemiren bir hüzün ve intikam arzusuyla yanıp tutuşuyordu. Gecenin sessizliği ona hem bir sığınak, hem de bir meydan okuma sunuyordu. Gece yaratığının içindeki insanı bastırırken, acımasız bir avcıya dönüşüyordu. Artık intikam ateşiyle yanıp tutuşan bir ruhun sükunetini bulması imkansızdı. Fallon, karanlıkta kaybolmuş bir ruh olarak, kendini kaybettiği topraklarda dolaşmaya devam etti.