Oxford'a ayak bastığında, Caro'nun gözleri bilgiye açılmış gibi parlar. Ancak, doktorasını tamamlamak amacıyla başladığı akademik yolculuk, onun için sadece zihinsel bir keşif olmayacaktır. Caro, Oxford'un taş duvarları arasında, duygusal bir serüvene sürüklenir. Caro'nun yolu, karizmatik genç bir adamla kesişir. İlk başta sadece bir arkadaşlık gibi görünen bu ilişki, zamanla Caro'nun duygusal dünyasını derinlemesine etkiler. Genç adamın çekiciliği, Caro'nun duvarlarını aşmasına ve içsel bir gizemi keşfetmesine neden olur. Oxford'un tarihi atmosferi, Caro'nun duygusal evrimine bir zemin sağlar. Eğitimine odaklanırken, Caro'nun iç dünyasında keşfetmeye başladığı karmaşayı yansıtır.