1930'lu yılların Fransası, renkleri ve kokularıyla dolu bir dönemdi. Bu dönemde genç Jeanne Reichenbach, sadece yaşamın değil aynı zamanda aşkın da tadını çıkarıyordu. Ülkenin yönetimindeki Sosyalist Başbakan Leon Blum, Jeanne'in kalbinde büyük etki bırakıyordu. Jeanne, onun özgürlük ve eşitlik ideallerini paylaşıyor ve hayranlıkla takip ediyordu. Ancak tüm güzellikler, karanlık bir gölgeyle yer değiştirdi. Alman işgaliyle birlikte, ülke çalkantılı bir döneme girdi. Leon Blum ise özgürlüğünden mahrum bırakılarak Buchenwald kampına hapsedildi. Jeanne'in dünyası sarsıldı, umutları darmadağın oldu. Ancak Jeanne, umutsuzken bile, aşkının gücüne dayanarak eyleme geçti.